Dünya üzerinde yaygın olarak yapılan bıldırcın yetiştiriciliği, özellikle Japonya ‘da daha fazla yatırım yapılan hayvansal üretim alanlarından birisidir. Ülkemizde ise bıldırcın yetiştiriciliği son dönemlerde daha fazla popüler hale gelmeye başlamıştır. Bıldırcın yetiştiriciliğinin bu denli cazip olmasının temel nedeni, yapılan yatırımı çok kısa bir sürede geri çıkarıyor olmasıdır.
Bıldırcın yetiştiriciliği, tavuk üretiminde olduğu gibi özel bir alan istememekte ve hızlı bi
r şekilde verim sağlamaktadır. Tavuk yetiştiriciliğinde olduğu gibi bıldırcında da üretim hızlı olmaktadır. Özellikle hayvansal protein bakımından zengin olan bu canlıların, gelecekte daha fazla tercih edileceği kesindir.
Bıldırcın yetiştiriciliğinde, diğer yetiştiricilik dallarında olduğu gibi bazı temel sorunlar ortaya çıkabilir. Öncelikle üretim yapılacak yer iyi belirlenmeli, bıldırcın yetiştiriciliği için yeterli bilgi ve birikim kazanılmalı ve yeteri kadar teknik eleman hazırlanmalıdır. Ayrıca olası hastalık durumlarına karşı zamanında önlem alabilmek için önceden önlemin alınması gerekmektedir. Bıldırcın yetiştiriciliği ve bıldırcın üreme dönemleri şu şekilde özetlenebilir.
Kuluçka:
Bıldırcınlarda kuluçka süresi türler arasında değişkenlik göstermektedir. Örneğin Japon bıldırcınlarında kuluçka süresi 16-18 günken bobwhite bıldırcınlarda 20 gündür. Ayrıca yetiştiriciliğin boyutuna göre uygun teknik elemanlar hazırlanmalıdır. Elde edilen bıldırcın yumurtaları için yine uygun makineler hazırlanmalı ve ortam yeterince temiz tutulmalıdır.
Bıldırcın yumurtalarında çıkış gücü önemlidir. Ancak çıkış gücü genellikle türe, yaşa, bakım ve beslenme şekillerine göre değişiklik gösterebilir. Genellikle bıldırcınların yaşı ilerledikçe çıkış gücüde artmaktadır.
Bakım:
Yumurtalardan civciv çıktıktan sonra ana makinelere alınmaktadır. Ana makinelerin amacı kuluçkadan çıkan yavruların yeteri kadar sıcak ortamda tutulmasıdır. Türüne göre makinelerin sıcaklığı 35-32-30 dereceler arasında değiştirilmelidir.
Beslenme:
Tavuklara göre bıldırcın civcivleri daha küçük olduğundan yemlerde iyice öğütülmüş olmalıdır. Civcivlere verilen yemin toz ve su karışımıyla hamur haline getirilmesi ve bu şekilde verilmesi gerekmektedir. Ortama ve maliyete göre sadece toz halinde de verilebilir. Bıldırcınlar acı ve tuzlu yemleri sevmezler.
Bıldırcında görülen hastalıklar ise şu şekilde özetlenebilir.
Kanatlı hayvanlarda görülebilen birçok hastalık türü, bıldırcınlar arasında da ortaya çıkabilir. Ancak hastalıklar ile mücadele oldukça zor ve geri dönüşü olmayacak bir şekilde ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastalığın oluşumunu önleyebilecek şekilde ortamın temiz tutulması gerekmektedir. Bıldırcınlarda görülen hastalıkların genellikle yetersiz beslenme ve besin ürünlerinin sağlıksız olması nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Daha ciddi boyutlarda ortaya çıkan hastalıklarda ise uygun mercilere başvurulması gerekir.
Bıldırcınlarda ortaya çıkan bir diğer hastalık çeşidi ise, Ülseratif Enteritis adı verilen hastalıktır. Bu hastalıkta teşhis genellikle geç olmakta ve önceden uyarı sistemi olmadığı sürece anlaşılamamaktadır. Genel olarak hastalığın yemlik ve suluklardan bulaştığı düşünülmektedir. Bu gibi bir hastalık ortaya çıktıysa mutlaka hastalıklı hayvanlar diğer hayvanların arasından çıkarılmalıdır. Diğer hayvanlar ise karantina altına alınmalı ve iyice gözlenmelidir.
Alıntıdır tarimblog.net